Yazan: Alicia Hull [1]

Çeviren: Ali Serdar Gültekin

Kuzey Norfolk Yeşiller Partisi üyesi ve yazar Alicia Hull, Hükümetin iklim değişikliğiyle acilen mücadele edememesi karşısında, krizi ele almak için yurttaş meclislerine ve alternatif bir ulusal birlik hükümetine ihtiyacımız olduğunu savunuyor.

Hükümet, on yıllardır karbon emisyonlarını ele almada veya çevreyi korumada başarısız oldu. Sözde “piyasa güçlerine” olan güveninden ötürü bu Hükümetin çevre krizini etkili bir şekilde ele almayacağı açık. Daha ne kadar kanıta ihtiyacımız var? Hükümetten değişiklik yapmasını istemeye devam ederek, aslında ona hak etmediği bir meşruiyet kazandırıyor, kendi zamanımızı ve enerjimizi boşa harcıyoruz.

Aynı şekilde, başka bir siyasi partinin de zamanında değişiklik yapmasını bekleyemeyiz. Amaçları mükemmel olabilir, ancak partinin yapabileceği siyasi değişim yıllar alır. Bu hal, acil bir durumda  tamamen alakasız kalır. Partili bir siyasi çözüm bulmayı umut eden veya kademeli değişimlerden memnun olanlar, sorunun boyutunu ve aciliyetini reddediyor. Artık yalnızca geniş ölçekli sistem değişikliği felaketi önleyebilir veya sınırlayabilir.

Normal süreçlerin başarısız olduğu acil bir durumda, diğer kaynaklara yönelmeliyiz; ki bu durumda, şimdiye kadar onlarca yıldır felaket uyarısı yapan ve çözüm öneren uzmanlar; ve de kampanya grupları ve onların görüşlerini destekleyen halk üyeleri. Başka bir deyişle: sivil toplum.

Bunun için öncelikle pek çok kampanya grubunun bir araya gelmesi gerekiyor. İster sosyal, ister ekonomik veya çevresel olsun, tüm sorunlarımızın temel nedenlerinin aynı olduğunu kabul etmeliyiz; kapitalist sömürü ve tepeden tabana kontrol. Ve çözümler de aynı, çevre koruma ve sosyal adalet. Ayrı ayrı kampanya yürüterek mücadelemizi böldük ve onu zayıflattık. Birlikte çok daha güçlü olacağız ve sürdürülebilir bir gelecek için bir vizyon geliştirip paylaşabiliriz.

Sivil toplumun acil önlem alma gücü ve bilgisi var; hem yaşamın her alanından uzmanlık hem de sayısız iş yeri ve evde gerçekçi deneyim. İrademiz var. Hükümet politikalarına karşı bilinçli muhalefet onlarca yıldır yaygın. Bu, kampanya gruplarının yanı sıra, hem ‘kemer sıkma’ya karşı çıkan profesyonelleri hem de bu sebeple büyük hayal kırıklığına uğrayanları içeriyor; Brexit’e karşı olan yüzde 48’i ve Covid-19 krizinde yüz üstü bırakılanları da. Biz çoğunluğuz. Bilgilendirilmiş bir çoğunluk, reforma olan acil ihtiyacın ve birçok potansiyel çözümün farkındayız. Gerçekten de, bu büyük görev, sırf sorunların ve çözümlerin çoğunun yıllardır aşikar olmasından dolayı mümkün.

Harekete geçme konusunda bir görevimiz var. Görevimiz, yeterince hızlı kurulabilecek tek sistem olan alternatif bir Ulusal Birlik Hükümeti kurmak. Bu, savaşa uygun bir sistem ve şimdi karşı karşıya olduğumuz tehditler savaşınkinden daha büyük.

Tepeden tabana kontrolün yıkıcı olduğu kanıtlandığından, tabandan tepeye kontrol elzem. Politikalar, onlardan etkilenecek -uzmanlarca bilgilendirilen- kişiler tarafından değerlendirilmesini sağlamak için Yurttaş Meclisleri tarafından yönlendirilmeli. İnsanlar, ancak kendi politikalarının sonuçlarına katlandıklarında mantıklı olanları yapmaya ve hatalardan çabucak ders almaya özen gösterirler.

Her seviyedeki Yurttaş Meclisleri sayesinde, ademi merkeziyetçilik ve ‘yerindenlik’, -mümkün olan en alt seviyede kararlar almak-, bu yeni taban sisteminin ayrılmaz bir parçası olmalı. Hızla değişen ve son derece uzmanlaşmış modern dünyamızda, başkalarının endişelerini anlamayan politikacıların dar görüş ve çıkarlarının aksine, sadece tabandan katılım, yeterli bilgiyi sağlayacaktır. Bunun yanı sıra, bilgili bir halk, yanlış mitler ve sloganlar tarafından kandırılma ihtimalimizi çok azaltacaktır. Katılım göstererek, herhangi bir demokraside ihtiyaç duyulan ve bu çağda daha da şart olan bilgili halk haline gelmeliyiz.

Şu anda sivil toplum, geleceğe dair ortak bir vizyon oluşturmalı, bunu henüz bu konuyla meşgul olmamışlara açıklamalı ve alternatif bir Ulusal Birlik Hükümetini yönlendirmek için Yurttaş Meclisleri kurmak amacıyla uzmanlar ve topluluklarla birlikte çalışmalı. Başlıca kurumlar, üniversiteler, büyük hayır kurumları, kampanya grupları ve sosyal gruplar, yerel konseyler, kiliseler, uzmanlar sağlamalı ve Yurttaş Meclisleri örgütlemeli.

Meclisler, bir an önce Ulusal Birlik Hükümeti için bir manifesto hazırlamalı. Manifesto, bazı temel politika değişikliklerini, gelecekteki hedefleri ve politikaya karar vermede kullanılacak ilkeleri sunmalı. Bu, birkaç hafta veya ay içinde mümkün olmalı. COP26 tarafından hayal kırıklığına uğramayı beklememeliyiz.

Kitlesel fonlama yardımcı olabilir ve sosyal medya mesajı yayabilir. Ana medyaya güvenemeyiz.

İnandırıcı olmak ve insanların güvenini kazanmak için manifesto çok açık olmalı. Neyi, neden reforme edeceğini ve kritik olarak da bunun nasıl gerçekleştirileceğini, eksiksiz ayrıntılarıyla açıklamalı.

Bunu, mümkün olduğunca çabuk kotarmayı öneriyorum. Birkaç öncelikli konuya cevap vermek için  ayrı ayrı yurttaş meclisleri oluşturulmalı.

  • Karbonu şimdi kısmanın neden hayati önem taşıdığı ve bunun nasıl yapılacağı.
  • Doğayı korumanın şimdi neden hayati önem taşıdığı ve bunun nasıl yapılacağı.
  • Değişiklikler boyunca insanları ekonomik olarak desteklemenin neden hayati önem taşıdığı ve bunun nasıl yapılacağı.
  • Sürdürülebilir bir yaşam biçimi geliştirmenin neden önemli olduğu ve bunun nasıl yapılacağı, -gerekli ilkeler, vergiler ve düzenlemeler.
  • Parlamento sona ermeden dikkate alacağına dair bir söz ile, neden anayasal reforma ihtiyacımız olduğu ve bunun nasıl yapılacağı.

Açıktır ki, nihai olarak gerçek anlamda demokratik parti siyasi hükümetlerini restore etme amacıyla, iç ve dış politikadaki birçok başarısızlığı gidermek için çok daha fazlasının yapılması gerekecek.

Harekete geçmek için kendimize güvenmeliyiz; çünkü Greta Thunberg’in bize hatırlattığı gibi, ‘gerçek güç halka aittir’. Bizim rızamız olmadan hükümetler işleyemezler. İşçiler, işleri neredeyse anında durdurabilirler. Ancak, hem insanlara harekete geçme güvenini vermek hem de düzen içinde bir geçişi sağlamak üzere önce bir ulusal hükümet için bir manifesto üzerinde anlaşmaya varılması zorunlu.

İster benim gibi, hükümetin yeterli eylemde bulunmak konusunda isteksiz ve aciz olduğuna inanıyor olun, ister ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarına ve başarılı olabileceklerine; kuşkusuz hiç kimse, sivil toplumun, , en iyi çözümleri tarif etmek için çaba sarf ederek ve kabul edilebilir politikaları ortaya çıkarmak için yurttaş meclislerini kullanarak kendilerine yardım etmesine itiraz edemez.

Çaba sarf etmeliyiz, çokça ve hızlıca.

DİPNOTLAR:

[1] Alicia Hull, Yeşiller Partisi’nin bir üyesi ve ‘It’s All Up To Us Now: The ABC of democratic failure in the UK and what civil society can do about it‘ kitabının yazarıdır.

Bu yazının aslı, İngilizce olarak 13 Eylül 2021’de, İngiltere ve Galler Yeşiller Partisinin yayın organı Green World’de yayınlanmıştır.

https://greenworld.org.uk/about-green-world adresinden indirilmiştir.

Görsel tasarım: Olcay Özkaplan