Yazan: Jasmine Lorenzini [1]

Çeviren: Ali Serdar Gültekin

Son yıllarda gençlik önderliğindeki kitlesel hareketler, gençlerin siyasete veya demokratik süreçlere ilgilerinin olmadığı argümanına meydan okudu. Gençler, iklim hareketinde görüldüğü gibi; sokak eylemleri, etkinlikler ve tartışmalar yoluyla değiştirmeye kararlılık sergilediler ve katılımcı demokrasiye kapsayıcı bir yaklaşım modellediler. Jasmine Lorenzini, gençlerin bugün katılım normlarına nasıl meydan okuduklarının yanı sıra eylemlerinin demokratik yenilenme ve uzun vadeli değişim için sunduğu fırsatları anlatıyor.

2019’da gençler, iklim değişikliği konusundaki siyasi eylemsizliği protesto etmek için dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde sokaklara çıktılar. Fridays for Future (Gelecek için Cumalar) hareketi, gençlerin bir yıldan uzun bir süredir, harekete geçme ve diğer nesilleri davaları etrafında toplama yeteneklerini gösterdi. Bu yaygın seferberlik, iklim değişikliğinin siyasi gündemin üst sıralarına yerleştirilmesine yardım etti ve bugün de devam eden toplum çapında bir tartışmayı ateşledi. İklim hareketi, gençlerin siyasete kendi şartlarına göre nasıl katıldıklarını gösteriyor.

İklim hareketinin dışında, gençler uzun süredir politik tüketimcilik ve yaşam tarzı aktivizmiyle uğraşıyorlar. Ne yeyip-içtiklerinde, nasıl seyahat edeceklerinde ve alışveriş yaparken politik seçimler yapıyorlar. Bu seçenekler arasında şehirde bisiklete binmek, vejetaryen beslenmeyi benimsemek; adil, yerel veya organik gıda satın almak veya ikinci el mağazalara ve kıyafet takas ağlarına yönelmek sayılabilir.

“İklim hareketi, gençlerin siyasete kendi şartlarına göre nasıl katıldıklarını gösteriyor.”

Bu siyasi katılım biçimleri, tüm gençlerin erişimine açık değiller; politik tüketimcilik ve yaşam tarzı aktivizmi önemli ölçüde zaman ayırmayı gerektiriyor ve adil ticaret veya organik ürünler pahalı olabileceğinden, mali kaynaklara bağlı. Örneğin, tüketicilerin kasada çalışmasını veya süpermarket raflarını yerleştirmelerini isteyen katılımcı süpermarketlerde, çocuksuz genç yetişkinler, çoğunluğu oluşturuyorlar.

Ancak açık olan şu ki, gençlerin öncülük ettiği eylem daha yaygın hale geldi. Siyasal kurumlar için günümüzdeki zorluk, yerleşik normdan farklı bir demokrasi pratiğine yer açmaktır. Sokaklarda gençlerin siyasi katılımını övmek yetersiz; genç politik seslerin söylemlerini sürdürmeleri ve onlara kamu politikalarını şekillendirme gücü verilmesi için demokratik kurumlarda yeni yollara ihtiyaç var.

“Genç politik seslerin söylemlerini sürdürmeleri ve onlara kamu politikalarını şekillendirme gücü verilmesi için demokratik kurumlarda yeni yollara ihtiyaç var.”

Siyasi temsilin çeşitlendirilmesi

15 ila 29 yaşları arasındaki gençler, Avrupa nüfusunun yüzde 17’sini oluşturmakta. Yine de, Avrupa Parlamentosu’ndaki seçilmiş temsilcilerin ortalama yaşı 50. Ortalama olarak, Avrupa’daki ulusal parlamento üyelerinin yüzde 5’inden azı 30 yaşından genç. Gençler, tüm yaşamları boyunca bugün alınan siyasi kararların bedelini ödeyecekler ve çocuk sahibi olmak ya da olmamak gibi kişisel tercihleri, bugün benimsenen politikalara bağlı.

“Ortalama olarak, Avrupa’daki ulusal parlamento üyelerinin yüzde 5’inden azı 30 yaşından genç.”

Temsili demokrasi, günümüzün Avrupa toplumlarını yansıtmak için yaş, cinsiyet, etnik köken, meslek ve sosyal statüdeki çeşitliliği kapsamalı. Siyaset sadece soyut siyasi tartışmalarda savunulan fikirler ve farklı görüşler hakkında değil, aynı zamanda farklı yaşanmış deneyimlere sahip insanların adil katılımıyla da ilgili. Rastgele çekilişle oluşturulan ‘üçüncü kamaralar’, yurttaş meclisleri ve Gelecek Nesiller İçin Ofis (Office for Future Generations) gibi yeni siyasi kurumlar aracılığıyla gençlerin katılımı sağlanabilir. Bu kurumlarda, farklı sosyal gruplar ortaklaşa hayaller kurabilir ve ideal toplumlarına yönelik çalışabilirler.

Uzun yıllar, gençlerin siyasetten çekildiği görüldü. 2010’daki ulusal seçimlere bakıldığında, 22 ila 29 yaş arasındaki vatandaşların yüzde 61’i son seçimde oy kullandığını bildirirken,  30 yaş ve üzeri vatandaşlar için bu sayı yüzde 78 idi. Halbuki, 2019’da eğilim tersine döndü ve Avrupa Parlamentosu, gençler arasında seçim katılımında yukarı yönlü bir dalgalanma gözlemledi.

Ancak,seçimlere katılım oranı, tek başına gençlerin katılımının ve demokrasiye katkısının tam hikayesini anlatmaya yetmez. Gençler, müdahil olmak için yenilikçi yollar buluyorlar: sokak protestolarından kapsayıcılık ve güçlendirme esaslı kamusal tartışmalara kadar. Örneğin, seçilmiş temsilciler şiddet söylemi kullandığında tavır alıp, kurumsal siyasetin koruyucuları olarak hareket ediyorlar. 2019’da, İtalya’daki Sardalyalar hareketi, gençlerin Matteo Salvini’nin sağcı popülist söylemine karşı çıkmak için tabandan örgütlendiklerini gösterdi.

“Seçimlere katılım oranı, tek başına gençlerin katılımının ve demokrasiye katkısının tam hikayesini anlatmaya yetmez.”

Günümüzün en acil sorunları sorulduğunda gençler, iklim değişikliğinin yanı sıra sosyal eşitsizliklere de ilgi gösteriyorlar: 2019’da ankete katılanlar, çevreyi korumayı ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi, eğitim ve öğretimi iyileştirmeyi, yoksullukla ve ekonomik ve sosyal eşitsizliklerle mücadeleyi, istihdamı artırmayı ve işsizliği ele almayı; dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli sorunlar olarak tanımladılar.

Gençlerin siyasetle uğraşma biçimleri, çeşitli gerekçelerle açıklanabilir. Birçoğu, seçilmiş temsilcileri ve kurumları tarafından, uzun zamandır dışlanmış hissediyor. Araştırmalar, son beş yılda ekonomik durumlarının kötüleştiğini hisseden bireylerin, protestoya katılma olasılıklarının daha yüksek ve kurumsal siyasete girme olasılıklarının daha düşük olduğunu gösteriyor. Gençler, ayrıca iş gücü piyasasına girmekte, makul bir gelir elde etmekte ve açık uçlu sözleşmelerden yararlanmakta zorluklarla karşılaşmaktalar. Ekonomik krizle karşı karşıya olan ülkelerde gençler, daha geniş çaplı hareketlerde önemli bir rol oynadılar. Örneğin İspanya ve Yunanistan’daki Büyük Durgunluk sırasında gençler, Indignados hareketlerinin örgütlenmelerinin merkezinde yer aldılar.

Gençlerin daha az kazanılmış hakları var; kimlikleri ve sosyal statüleri, yaşlı yurttaşlara kıyasla gelirlerine ve istihdam durumlarına daha az bağlı. Bu nedenle, toplumsal modellere meydan okuma ve geniş kapsamlı sosyal değişim önerilerini benimseme olasılıkları daha yüksek. Çağdaş demokratik siyasette, seçilmiş temsilciler, siyasi kariyerlerine öncelik verirler ve toplum üzerinde uzun süreli etkileri olan siyasi kararlar alırken, genellikle gelecekte yeniden seçilme şanslarını tartarlar. Bu nedenle, bu temsilcilerin yalnızca mevcut nesillerin ihtiyaç ve isteklerini dikkate alan kısa vadeli çözümlere odaklanmaları daha olasıdır.

Gençlerin katılımı için üç girişim

Gençlik önderliğindeki hareketler ve politik eylemler, onların siyasetten koptukları efsanesini ortadan kaldırdı. Bunun da ötesinde, bir demokrasi yenilenmesine ve gençlerin katılımının artırılmasına yönelik öğrenme deneyimleri oluşturuyorlar. Rastgele çekilişle oluşturulan meclisler, yurttaş meclisleri ve Gelecek Nesiller için Ofis olmak üzere üç girişim, gençlerin siyasi vizyonlarından yararlanmak ve onları uzun süreli değişim yaratma konusunda güçlendirmek için potansiyel yollar sunuyor.

Rastgele çekilişle oluşturulan meclisler, gençlerin kurumsal siyasette temsiline daha fazla eşitlik ve çeşitlilik getirebilir. Rastgele çekilişle oluşturulan meclisler, vatandaşların tartışma paneli veya parlamentolardaki ‘üçüncü kamaralar’ gibi farklı biçimler alır. Her iki durumda da, katılımcılar rastgele seçilir, bu da her bireye politika oluşturmaya katılma konusunda eşit seçilme şansı verir. Meclis üyelerinin seçiminde kapsayıcı bir yaklaşım, azınlık gruplarının temsil edilmesini sağlayabilir.

“Gençlik önderliğindeki hareketler ve politik eylemler, onların siyasetten koptukları efsanesini ortadan kaldırdı. Bunun da ötesinde, bir demokrasi yenilenmesine ve gençlerin katılımının artırılmasına yönelik öğrenme deneyimleri oluşturuyorlar.”

Yurttaş meclisleri, sıradan vatandaşları belirli politik konuları  müzakere etmek üzere bir araya getiren geçici siyasi kurumlardır. ‘Mini meclisler (mini-publics)’, ‘yurttaş jürileri’ veya ‘müzakereci oylama’ gibi farklı biçimler alırlar. İrlanda’da bir yurttaşlar meclisi, iklim değişikliğine verilen tepkileri tartıştı. Bu süreç çerçevesinde 26 saat boyunca 99 yurttaş, uzmanları dinleyerek, siyasetçilere ve vatandaşların onayına sunabilecekleri önerileri müzakere etti. Bilimsel kanıtlara ek olarak, kişisel hikayelerin tartışılması, iklim değişikliğiyle yüzleşmek için radikal önerilerin benimsenmesine katkıda bulundu. Bu girişime katılan yurttaşlar; farklı yaş, cinsiyet ve sosyal sınıflardandı ve farklı bölgelerde yaşıyordu.

Yurttaş meclisleri tarafından alınan kararların meşruiyetini artırmak için üç koşul önemlidir. Birincisi, yurttaş meclislerinin tasarımı, çok çeşitli bakış açıları getirmek üzere yurttaşların temsili bir örneğinin dahil edilmesini garanti etmelidir. İkinci olarak, müzakere sadece uzmanların değil, aynı zamanda aktivistlerin ve sıradan vatandaşların da ifade ve değerlendirmelerine izin veren saygılı bir ortamda gerçekleşmelidir. Üçüncüsü, tavsiyeler yeni politikalarla sonuçlanmalı ve parlamento tartışmalarında veya hükümet eylemlerinde kabul edilmelidir.

Gelecek Nesiller İçin Ofis, gelecek nesillerin haklarını korumak ve gelecek için yaşanabilir bir çevreyi güvence altına almak için yasalar öneren uzmanlardan oluşuyor. Finlandiya’da, Geleceğin Komitesi (Committee of the Future), geleceği incelemekle görevli daimi bir parlamento komitesidir. 1993’ten beri mevcuttur ve 2000’lerin başından beri daimi bir rolü vardır. Bu komite, mevzuat üretmese de, raporlar hazırlamakta ve hükümetle gelecekteki sorunlar ve fırsatlar hakkında diyaloglar yürütmektedir. Bu yenilikler, karar verme süreçlerine daha uzun vadeli vizyonlar getiriyor. Bugünün ve geleceğin gençlerinin çıkarlarını daha sistemli bir şekilde dikkate alma fırsatları sunuyor.

Umut verici olmakla birlikte, bu demokratik yenilikler; gündem belirleme sorununu sadece bir ölçüde çözebilir yani siyasi kurumlarda tartışılan konular, gençlerin önceliklerini ancak kısmen yansıtabilecek kamu politikalarıyla sonuçlanıyor . Kurumsal reformlar; tavsiyeleri bağlayıcı kararlara götürdüğünde ve müzakareler, önceden tanımlanmış çözümleri onaylatmak için düzenlenmediğinde, gençliği gerçekten güçlendirebilirler. Ayrıca, seçilmiş temsilcilerin ve mevcut siyasi kurumların, sosyal değişim amacıyla gerçek fırsatlar sunmak için, gücü gençlerle paylaşmaları gerekir. Gençleri kurumsal siyasetle yeniden ilişkilendirme süreci, siyasi partilerin ve toplumsal hareketlerin karşılıklı sağlamlaştırılmış etkileşimi ile el ele gider.

DİPNOTLAR:

[1] Jasmine Lorenzini, Cenevre Üniversitesi Yurttaşlık Araştırmaları Enstitüsü’nde araştırma görevlisidir. Gıda aktivizmi, siyasi katılım ve toplumsal hareket aktivizmi üzerine çalışmaktadır. Genç işsizliği (Jobless Citizens & Young People and Long-Term Unemployment) ve kriz zamanlarında protesto (Contention in Times of Crisis) üzerine kitaplar yayınlamıştır.

Bu yazının aslı, İngilizce olarak 6 Ekim 2021’de, Green European Journal’da yayınlanmıştır.

https://www.greeneuropeanjournal.eu/what-youth-led-movements-teach-us-about-democracy/ adresinden indirilmiştir.

Görsel tasarım: Olcay Özkaplan